Nohut Besin Değerleri Nohut (Latince Cicer arietinum L.), asırlardan beri ekilmekte olan nadir bitkilerden biridir. Nohudun anavatanı, Türkiye'nin güneydoğu bölgesi olarak kabul edilir. Çeşitli kaynaklara göre, bu bölgede yaklaşık olarak 7000-7500 yıl kadar önce nohut üretilmekteydi. Günümüzde ise Türkiye de dahil olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde nohut üretimi yapılmaktadır. Kuru fasulyeden sonra en çok tüketilen besin ürünlerinden biri olan nohut, içerdiği vitamin ve mineraller nedeniyle yüksek besin değerine sahip olup, sağlık açısından birçok faydası bulunmaktadır. Nohut, protein başta olmak üzere, bakır, manganez ve lif yönünden çok iyi bir kaynaktır. Nohutta sodyum oranı düşük olup, kolesterol ve doymuş yağ bulunmaz. Tuz eklenmeden ve yağsız olarak haşlanan 100 gram nohut içerisinde 164 kalori bulunur. Nohudun Besin Değerleri (100 Gram)
Nohut Besin Değerlerinin Önemi Nohut besin değerlerinden sonra vitamin ve minerallerine bakacak olursak; nohutta A vitamini, C vitamini, E vitamini, K vitamini, demir, kalsiyum, magnezyum, potasyum, sodyum, fosfor, bakır, çinko, manganez ve selenyum mineralleri bulunmaktadır. Nohudun içerdiği bol ve zengin vitamin ve minerallerin birçok hastalığa iyi geldiği ve bunların tedavisinde kullanıldığı, bununla birlikte birçok önemli hastalığı da önlediği veya hastalığa yakalanma riskini düşürdüğü bilinmektedir. Her yaştan insanların düzenli bir şekilde tüketmesi gereken nohut, bilhassa yaşlılar ve çocuklarda sık görülen kemik hastalıkları riskini azaltmaktadır. Bu ve bunun yanında yukarıda belirtilen birçok sebepten ötürü, vücut sağlığı açısından çok önemli olan bu nohut besin değerleri itibariyle tüketiminin düzenli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bu değerli minerallerin yanı sıra, kolesterolü sağlıklı bir düzeyde tutması, sindirim sisteminin sağlıklı çalışması gibi çok geniş bir yelpazede sağlık yönünden faydaları görülen nohudun, içerdiği yüksek orandaki lifler yardımıyla genel manada sindirim sistemi sağlığına çok iyi bir koruma sağladığı bilinmektedir. Bu lifler ayrıca, başta kolon kanseri riski olmak üzere, sindirim sistemi ile bağırsakları tehdit eden diğer kanser türlerine yakalanma riskini de azaltabilir. |